Ahtapot; (Lat. octuobus vulgaris), (Çağdaş Yunanca
χταπόδι [htapódi]'den: <Katharevousa οκταπόδι <οκταπόδιον <Eski
Yunanca ὀκτάπους "Sekiz-ayak") (Octopoda) kabuksuz bir kafadan
bacaklıdır. Kayalar üstünde kollarıyla sürünerek ve suyu hunisinden püskürterek
hareket eder. Küçük türleri kayalık ve yarıklar arasında gizlenerek avlanır.
İnsan ve büyük hayvanlardan saklanırlar. Çekmenli kollarıyla yengeçleri
yakalar, kabuklarını boynuzsu ikiz çeneleriyle ve dişli dilleriyle parçalarlar.
Parlak ve ses çıkaran nesnelere karşı çok meraklıdırlar. Bazı türleri savunma
mekanizması olarak mürekkep fışkırtabilir. Bu durum birçok kez Mürekkep
balıklarıyla karıştırılmasına yol açar. Mürekkep balığı en yakın akrabasıdır.
Vücutları kısa ve yuvarlak yapıdadır ve manto
üzerinde yüzgeçler yoktur. Ahtapotlar, bir çift gelişmiş gözleri bulunan ve
beyinleri iyi gelişmiş, kabuksuz omurgasız hayvanlardır. 3 kalbi vardır. Manto
boşluklarında bulunan solungaçlarıyla solunum yaparlar. Boyları 100 cm' ye
kadar çıkabilir. Bir çift küçük çubuk halinde kabuk kalıntısı bulunur. Ağız
çevresinde, üzerinde 2 sıra vantuz (yapışıcı safiha) bulunan ve başın
çevresinden çıkan 8 adet, benzer yapıda, aynı uzunlukta ve dipte kısa bir zarla
birbirlerine bağlı olan, güçlü bacak ve kolları bulunur. Yalnız “Eledone” cinsi
ahtapotlarının kollarında tek sıra mevcuttur. Ters çevrilip bakılırsa tam
ortada kuş gagasına benzeyen sert, koyu renkli ve kesici ağzı görülür.
Erkeklerde bu kollardan birisi cinsel organ vazifesi görecek şekilde
değişikliğe uğramış olup hektokotil olarak adlandırılırlar.
Ahtapotun yumurtasının her biri bir kapsülle
muhafaza edilir. Yumurtalar salkım şeklinde bir küme meydana getirir. Her
kapsülün bir ucu taşa veya başka bir zemine bağlanır. Dişi ahtapot yumurtaların
üzerine kuluçkaya yatar. Açlıktan ölme pahasına yumurtalarını terk etmez. Hatta
zorda kaldığında bacaklarından bir kaçını yiyebilir. Yumurtadan doğrudan
doğruya ergine benzer yavrular çıkar. Bu yavrular sinir sisteminin kontrolü
altında kasılarak veya gevşeyerek seri bir şekilde renklerini değiştirerek
bulundukları ortama adapte olurlar.
Tüm denizlerde yaşar. Akdeniz, Kanarya Adaları ve
Kuzey Denizinde yaşayanları en çok bilinenleridir. Kıyı yakını kayalıklarda
sıklıkla rastlanır. Çekmenleriyle birlikte 200-300 cm uzunluğunda 50 kg
ağırlığında olanları vardır. Vücut uzunlukları 15 cm’yi, çekmen (vantuz)
uzunlukları 90 cm’yi bulan ahtapotların vücudu çuvalımsı görünüştedir. Yüzme
derileriyle vücuduna bağlı eşit uzunlukta 8 çekmeni vardır. Sarımsı, gri,
grifüme, mermerimsi cildi heyecanlandığında ya da bir saldırıya uğradığında
kırmızı ton alarak değişir. Bu nedenle gizlenir ya da tükürük bezlerinde
bulunan zehirini salgılayarak düşmanından kaçar. Yengeç, İstakoz, midye,
istiridyeyle beslenir. Avlarını çekmenleriyle yakalar ve gaga gibi kıvrık bir
biçim almış çenesiyle parçalar. Ahtapotun eti taze olarak ya da kurutularak
yenir.
0 yorum:
Yorum Gönder