Genel olarak %5
meyilin üzerinde erozyonun
başladığı kabul edilmelidir. Yüzeyin uzun olması halinde bu nispet %2‘ye kadar düşebilir. %5 hatta bazen %12 meyile kadar arazi teraslanmadan,
tesviye eğrilerine paralel sürümlerle yapılacak tarım ve ağaçlandırma çalışmalarında saha, erozyona
karşı korunabilir.
Tesviye eğrilerine
paralel şeritvari
münavebeli
tarım
yapılması
halinde bu sınır
%15‘e kadar çıkabilir.
Bu takdirde şeritlerden
birinin Leguminosae
(Baklagiller) veya Gramineae (Buğdaygiller)’ den devamlı
bir bitki örtüsü
ile kaplı
bulundurulması
gereklidir. Şeritvari
ekimin söz
konusu olmadığı
yada yapılmadığı
hallerde %12 meyil üzerindeki
tarım
arazilerinde teraslama tavsiye edilir (Korumalı tarım).
%20 bazı
şartlarda
%30 meyilin üzerinde
tarım
yapılması
erozyon yönünden
kabul edilemez. Bu tip araziler orman ve mera olarak kullanılmalıdır.
Diğer
taraftan %60 eğimin
üzerinde
teraslama yapmak doğru
değildir.
Ancak, can ve mal emniyeti yönünden
çok
önemli
olan özel
şartlarda,
%80 meyile kadar teraslama yapılabilir.
Aksi halde, %60’ın üzerinde
veya en son %80 eğimin
üzerine
sahip arazilerin tamamı
doğal
korumaya terk edilmelidir.
Teknik açıdan
teraslanması
uygun görülmeyen
%60 - 80 üzerinde
meyile sahip alanlardan veya çalışılacak
sahanın
üst
kısmındaki
kayalık,
sığ
topraklı
sahalardan, mera ve ziraat yapılan
arazilerden yüzeysel
akışla
gelecek suların
aşağıda
tesis edilecek teraslara zarar vermemesi için teraslama sahasının
üst
kısmında
bir çevirme
hendeği
(saptırma
kanalı)
yapılarak
bu suların
çalışma
alanı
dışına
tahliyesi sağlanmalıdır.
Arazi
Meyiline Göre
Teras Çeşitleri
TERAS ÇEŞİTLERİ
|
ARAZİ MEYİLİ (%)
|
TARIM ALANLARI
|
|
Tesviye eğrilerine paralel tarım
|
0-2
|
Kontur setler
|
3-12
|
Çevirme terasları
|
3-12
|
Emdirici teraslar
|
3-8
|
Seki şeklinde teraslar
|
13-58
|
ORMAN ALANLARI
|
|
Gradoni teraslar
|
40-80
|
Tekne(Hendek) teraslar
|
30-40
|
Kanallı gradoni teraslar
|
30-40
|
Akıtıcı teraslar
|
40-80
|
Cep Teraslar
|
>80 >
|
Doğal koruma sahaları
|
80 >
|
Yüksek Meyilde, Geniş Tabanlı Terasların Tesisinde Dikkat Edilecek
Hususlar

Bu alanlarda
erozyon tehlikesi daha da artmaktadır. Yamaçtan kütlesel kaymalar
vuku bulmakta ve dikilen fidanlar toprak altında kalmaktadır. Özellikle paletli traktör ile inşa edilen geniş tabanlı teraslarda toprağın profil yapısı bozulmaktadır. Mesela, Dozer Bıçaklı seki teras çalışmalarında, değişik meyil gruplarına göre yaklaşık yamaç tarafından 1 ila 3 metre yüksekliğinde bir kazı yapılmaktadır. Bu kazı ile toprağın A horizonun tamamı, B horizonun da önemli bir bölümü taşınmaktadır. Bu da bitki büyümesini önemli ölçüde ve olumsuz yönde etkilemektedir.
Arazi meyili yükseldikçe kazı miktarı ekonomi sınırlarını aşacak şekilde yükselmektedir.
Sığ topraklarda yapıldığı takdirde, ana kaya ortaya çıkmaktadır. Mesela, % 50 meyilde, 4 metre genişliğinde ve 100 metre
uzunluğunda bir teras inşa edildiği takdirde 400 m³ kazının yapılması gerekecektir. Ayrıca ortalama 4
metrelik aşağı doğru arazide toprakla
örtülmektedir. Bu nedenle dozer bıçakları ile yapılacak teraslamadan
sakınmak gerekir.
Teraslar, kanallı eğimli(Akıtıcı), eğimsiz veya bu
ikisinin kombine edilmesi suretiyle tesis edilebilirler.
Kanallı Eğimli Teraslar (Akıtıcı Teraslar)
Eğimli
teraslar, daha önce
de ifade edildiği
gibi esas itibariyle eğimli
yamaçlar
üzerinde,
ani sel tahribatının
ve toprak erozyonunun önlenmesi
amacı
ile tesis edilen teraslardır.
Eğimli
terasların
yapımında
güdülen
gaye, yağış
sularını
kısa
mesafelerde tutarak, yamaç
dışına
akıtmak
ve bu suretle yamaçtaki
toprak taşınmasına
engel olmaktadır.
Akıtıcı
teraslar, yağışlı
yörelerde
toprağın
geçirimsiz
olduğu
dik eğimlerde
uygulanır.
Bu teraslar suyu tehlikesizce akıtan
stabil bir kanal durumundadır.
Eğimli
teraslar yağış
suyunun, yamaç
üzerinde
toprağa
zarar vermeden tahkim edilmiş
dereciklere veya boşaltma
kanallarına
akıtılması
için,
belirli bir meyille, tesis edilen ve uzunluğu genellikle 400
metreyi geçmeyen
teraslardır.
Bu tip teraslar, ağaçlandırma
yapılmayacak
erozyon kontrolü
sahalarında
kullanıldığı
gibi, arazi hazırlığı
yapılacak
sahanın
yukarısında
bulunan ziraat arazileri, meralar, mevcut yollar ve kayalık
alan gibi ağaçlandırılmayan
sahalardan gelen suyun tahribine karşı,
eğimsiz
orman ağacı
teraslarını
korumak için
de tesis edilirler. Ani sağanakların
veya yağışların
fazla olduğu
yerlerde eğimsiz
teraslar ile kombine edilerek uygulanacaksa akıtıcı
terasların
tesisinden sonra eğimsiz
teraslar inşa
edilmelidir.
yapılmayacak, ekstrem maksimum yağışın fazla, meyilli, geçirimsiz mera karakterli sahalarda daha çok tesis edilirler. Bu sahalarda, akıtıcı terasların emdirici teraslarla kombine edilmesi halinde, emdirici terasların korunmasında son derece etkilidirler.
Bu
nedenle fazla yağışlı, ekstrem maksimum yağışların fazla görüldüğü sel havzalarındaki meralarda, sel ve taşkınların daha iyi ve uzun yıllar önlenebilmesi için, teras yapılacak sahaların en üst kotundan başlamak üzere tüm teraslar akıtıcı yapılmalı ve emdirici teraslarla kombine
edilmelidir.
Akıtıcı teraslar, yukarda da ifade edildiği gibi yamaç ıslahı tekniklerine uygun olarak, ıslah edilmiş oyuntularla (kuruduvar eşik, miks eşik, tel kafes, oyuntu ağaçlandırması v.s) entegre olacak şekilde inşa edilmelidir. Akıtıcı teraslar için kanal kapasitesi, ekstrem yağışlardan meydana gelecek suyu emniyetli
bir şekilde akıtabilmelidir. Akıtıcı teraslarda arazi eğimi azaldıkça teraslar arası yatay mesafe artar, teras ebatları büyür. Arazi eğimi yükseldikçe teraslar arası mesafe azalır, teras ebatları da küçülür.
Akıtıcı teraslarda, terasın boyuna eğiminin yeterli drenaj hızının sağlanmasına ve terasda erozyona neden olmayacak bir eğimin verilmesine dikkat edilmelidir.
Teras boyuna eğiminin derecesi; toprak tipine, teras
aralığına ve terasın uzunluğuna bağlıdır. Terasa verilecek en uygun boyuna eğim, genellikle %0,3 - 0,5 dir. Bu eğim az geçirimli arazilerde %1’e çıkabilir.
Akıtıcı Terasların
Faydaları ve Mahzurları
Faydaları
• Yüzeysel akışa geçen suları sürükleme gücü kazanmadan toplayarak yüzey erozyonunu önlemek suretiyle çizgi halindeki oyuntu erozyonunu başlangıçta durdurarak, oyulmaların büyümelerine engel olur.
• Yüzeysel akışa geçen yağış sularının, kontrol altına alınmış olarak ve akış hızı düşürülmüş halde hendek içinde zarar vermeden akması sağlanır. Böylece, yüzeysel akışa geçen suların toprağı oyma ve sürükleme etkisi ortadan kaldırılırken, infiltrasyon süresi uzatıldığından daha fazla suyun toprağa girmesi temin edilmiş olur. Böylece, bitkiler yağış sularından daha fazla yararlanma imkânı bulurlar.
• Toprağın su ekonomisi üzerine olumlu etkisi sebebiyle, daha gür bir bitki örtüsü oluşur. Daha hızlı ve iyi gelişen bitki örtüsünün toprak ve su koruması yönünden kısa sürede etkisini göstermesi ile havza hidrolojisinin düzenlenmesinde, akıtıcı teraslar önemli rol oynamış olurlar. Mekanik açıdan ise; akıtıcı teraslar daha uzun ömürlüdür.
• Akıtıcı teraslar, teras üzerine gelen suyu, belirli bir meyille
akıtarak sel ve taşkınlara karşı daha güvenli bir tesistir.
Mahzurları
• Yüksek meyilli ve gevşek yapıya sahip arazilerde
tekniğine uygun tesis
edilmezse erozyon ve sel tehlikesini artırır.
• Arazi meyili yükseldikçe, birim alandaki
kazı miktarı artacağından maliyet de yükselir.
• Yüksek meyilli
arazilerde, terasta dikim yapıldığı takdirde, şeve yakın sıradaki fidanların toprak altında kalması mümkündür. Ayrıca, bu sıradaki fidanlar ana
kaya ile daha yakın ilişkide olduğundan tutma yüzdeleri ve gelişme performansları düşüktür.
• Su tutma kapasitesi
yüksek olan
topraklarda, arazi meyili yüksek ise, kütlesel göçme ve kaymalara
zemin hazırlanmış olur.
Akıtıcı Teraslar Arasındaki Mesafenin Tayini (Teras Aralığı)
Kurak sahalarda,
kuvvetli bir sağanakta bir defada düşmesi muhtemel azami
yağıştan yüzeysel akışa geçebilecek en yüksek su miktarının, terasları yarıp tahrip etmeden tutulabilmesi
için teraslar arasındaki mesafenin ve
terasın su toplama alanına göre teras boyutlarının iyi hesaplanması gerekmektedir.

Teraslar arasındaki mesafeler öyle hesaplanmalıdır ki, iki teras
arasında kalan alanda erozyon
meydana gelmemelidir. Bu mesafe, toprağın örtü durumuna, toprağın erozyona karşı hassasiyetine,
arazinin meyiline ve yağışın şiddetine bağlıdır.
M. Saccardy’nin çalışmaları sonucunda elde
edilen ve normal koşullar içinde yamaçlar üzerinde, toprağın korunması ve yamaçların yeniden yararlanılabilir duruma
getirilmesi amacıyla yapılmak istenilen
terasların aralıklarının hesaplanmasında kullanılan Saccardy formülü tamamiyle tatmin
edici sonuçlar vermiştir. Ancak, bu formülün ıslak, killi ya da uçucu kumlu
topraklara uygulanma kabiliyeti yoktur.
Ancak, iki teras
arasında kalan sahada, yüzeysel akışa geçen suların erozyona
sebebiyet vermemesi dikkate alınarak hesaplanan ve
saha genişliğine göre tespit edilen akıtıcı teras aralık mesafeleri, orman
kurulmasına uygun sahalarda,
ağaçlandırma tekniği açısından fazladır. Çünkü, bu takdirde ağaçlandırma sahasında, kapalılık sağlanması güçleşmektedir.
Bu nedenle, dikim
yapılacak eğimli teraslar
fidanların kısa sürede kapalılık oluşturması için, orman kurulmasına müsait aralık mesafelerde tesis
edilen emdirici teraslarla kombine olarak tesis edilmelidir.
0 yorum:
Yorum Gönder