Canlılarca
deneyimlenen; kaygı, korku, gerilim, sıkıntı, endişe halidir. Nedeni belli
olmayan tedirginlik hali olarak da açıklanabilir. Anksiyete bazı uzmanlara göre
yaşanan iç çatışmaların sonucudur. Bazızılarına göre ise öğrenilmiş
davranışlardır. Canlıların dış ortama uyum çabasında koruyucu bir tepki olarak ta
ifade edilir. Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında
anksiyete bozuklukları olarak incelenir. Psikiyatride bir grup hastalığın genel
adıdır.
Terleme, titreme,
çarpıntı gibi bedensel belirtileri görülebilir. Başına kötü bir şey geleceğini
düşünme, rezil olmaktan veya komik duruma düşmekten korkma gibi nedeni
belirsiz, tanımlanamayan bir gerginlik durumudur. Bu davranışların çoğu zaman
nedeni belli değildir.
Kan basıncı ve
kalp atışının artması, terleme, ana kas gruplarına ani kan akışının hücum
etmesi nedeniyle kaslarda gerginlik, bağışıklık ve sindirim sistemi
fonksiyonlarının yavaşlaması gibi fiziksel etkileri vardır. Bunlara ek olarak
mide bulantısı, el ve ayaklarda soğukluk, titreme -üşüme hissedileblir.
Duygusal açıdan
ise hastalık korku ve panik hissine neden olur. Kişi her şeyi olabilecek en
olumsuz yönüyle ele alır, moral seviyesi en alt düzeydedir. Davranışsal olarak
ise hasta, anksiyete kaynağından kaçma eğilimi gösterir. Yine de anksiyeteden
sadece patolojik bir durummuş gibi bahsetmek yanlış olur. Bu his, korku,
kızgınlık, üzüntü ve mutluluk gibi duygularla beraber gelen, insanoğlunun
hayatta kalmasıyla bağlantılı temel duygulanımlardan birisidir.
Her insan zaman
zaman herhangi bir hastalık belirtisi olmaksızın yaşamın olağan bir parçası
olarak anksiyete yaşayabilir. Ancak yaşanan anksiyete bazen bedensel ya da
psikiyatrik bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilmektedir.
Anksiyete tedavisi
en az bir yıllık ilaç tedavisi şeklinde seyreder. Bunun yanı sıra derin nefes
alıp vermek endorfin salgılanmasına neden olduğu için hastaları rahatlatır.
Masaj, aromaterapi, telkin gibi yöntemlerin de işe yaradığı bilinmektedir.
Anksiyete - Doğal tepkilerden ciddi rahatsızlığa
Anksiyete (kaygı),
tehlikeyi haber veren, doğal ve gerekli bir sinyaldir ve vücutla zihnin bir
meydan okumaya ya da tehdide, en kısa zamanda hazır olmasını sağlar. Kalp daha
hızlı atmaya başlar, soluk alıp verişiniz hızlanır, bu da kaslara daha fazla
oksijen gitmesini sağlar. Böylece bir mücadele durumunda daha iyi dövüşebilir,
kaçmanız gerekirse, daha hızlı koşmaya başlarsınız.
Kişi, tehlikelerin
daha çabuk farkına varsın diye tetikte olma hali pekişir. Bu durum genellikle
gergin olma gibi hissedilir. Anksiyetenin doğal olanı, sınavda en iyi
performansı göstermenize, ya da çok konsantre olup bir kaza anında direksiyonu
başka bir yöne kırarak kazayı önlemenize yarar.
Belki de gündelik
yaşamda sürekli kaygı ve endişe duygusuyla yaşayanlardan birisiniz. Kaygılar,
alttan alta sizi rahatsız eder ama siz bunu ciddi bir biçimde dert etmez,
normal yaşantınızı sürdürürsünüz. Bu tür anksiyete, yaşamınızda iyi gitmeyen
bir şeyler olduğunun ya da büyük bir baskı altında olduğunuzun işaretidir. O
halde yaşamınız hakkında bir şeyler yapmanızın zamanı gelmiş demektir, ya kendi
kendinize ya da başkalarından yardım alarak.
Anksiyete duygusu
çok güçlüyse, uzun süre devam ederse, veya bir tehlike yokken birdenbire ortaya
çıkıyorsa, tedaviye gerek vardır. Bu tür anksiyete sizi aşırı derecede rahatsız
eder ya da günlük hayattaki işlevlerinizi yerine getirmenizi engeller.
Anksiyete’nin Değişik Türleri
Panik atak rahatsızlıkları kişinin
beklemediği anlarda ortaya çıkan, defalarca tekrarlanan, yaşamını tehdit eden
bir durum olmamasına rağmen kuvvetli bir endişe ve korku duygusu ve somatik
belirtiler gösteren rahatsızlıkları içerir. Ataklar kişi için oldukça
korkutucudur. Bedensel belirtiler çok şiddetli olduğundan, birçok kişi kalp
krizi ya da felç geçirmekte olduğunu zanneder. Panik bozuklukları olan kişiler,
vücutlarındaki değişikliklerle (kalp atışının hızlanması, hızlı nabız atışı
gibi) aşırı ilgilidirler.
Agorafobi kişinin kaygı atağı yaşaması halinde kaçıp
çıkmakta zorluk çekeceği, kimseden yardım göremeyeceği yerlerde olma korkusudur.
Kalabalık dükkanlara, uzun kuyruklara girmeye, toplu ulaşım araçlarını
kullanmaya, sinemalarda ya da toplantılarda olmaya çekinirsiniz. Anksiyeteye
kapılırsanız çabucak yardım göremeyeceğinizden korkarsınız. Hastaneden ya da
doktordan uzakta olmak istemezsiniz. Ormanda yürüyüşlere çıkmaya, dağ evine
gitmeye korkarsınız.
Sosyal fobi başkaları tarafından eleştirel bir gözle
incelendiğinde küçük düşürülme ya da aptal bir konuma düşmeyle ilgili aşırı bir
korkudur. Kişi için toplantılarda veya gruplarda yüksek sesle konuşmak en
korkutucu durumdur. Kantinde ve lokantada yemek yemek, davetlere gitmek
rahatsızlık verir. Tanışmak istediğiniz biriyle konuşmak, aşılamayacak bir
engel haline gelir. İnsanın kendisini iyi hissetmeyeceği durumlara şüpheyle yaklaşması
ve bunlardan kaçınması olağandır.
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu kişinin her
konuda endişelenmesi ve abartılı şekilde tedirginlik duyması durumudur. Çocuğunuza
araba çarpması, anne babanızın hastalanması, evinize hırsız girmesi veya
borcunuzu ödeyemeyeceğinize dair korkular bu tür endişelere örnektir. Geceleri
uyuyamaz hale gelirsiniz. Endişe ve sınırlamalar, zamanla tüm yaşamınızı etkilemeye
başlar.
Saplantı - zorlantı bozukluğu (obsesif kompulsif
bozukluk)
tekrar eden saplantılı düşünceler, takıntılı davranışlar ve alışkanlıklardan
oluşur. İstem dışı kendiliğinden gelen düşünceler, kişiyi kazalar ve bulaşıcı
hastalıklar gibi korkutucu şeyler düşünmeye zorlar. Bu düşünceler, kuvvetli bir
anksiyeteye neden olur. Kişi, bu düşünceleri bastırmak için ocağın kapalı olup
olmadığını defalarca kontrol eder ya da ellerini sık sık yıkar. Bu ritüelleri
yerine getirmezse, saplantılı düşünceler ve anksiyete daha da kötüleşir.
Saplantı –zorlantı bozuklukları çoğunlukla o kadar çok zaman alır ki, kişi çok
yorulur ya da yapması gereken işleri yetiştiremez.
Travma sonrası stres rahatsızlıkları kişinin hayatında
yer alan travmatik bir olay sonrası hissettiği korkular ve bedensel tepkilerdir.
Kişi, korkunç anları yeniden gözünün önüne gelen resimler ya da düşünceler
halinde yaşar. Uykusuzluk ve fiziksel ağrılar olağandır. Kazalar, işkence,
savaş, tecavüz, ensest veya diğer anksiyete dolu tecrübeler, bu tür
rahatsızlıkların gerisinde yatan etkenler olabilir.
Belirtiler
Beklemediğiniz anda atak geliyor ve bu bedensel bir
rahatsızlık yaratıyor mu?
- Kalp çarpıntısı, nabızda hızlanma veya göğsünüzde sıkışma hissediyor musunuz?
- Titremeye veya terlemeye başlıyor musunuz?
- Bir anda başınız dönüyor, dengenizi yitiriyor musunuz?
- Duyduğunuz duygu o kadar kuvvetli ki ölmekten ya da kontrolü kaybetmekten korkuyor musunuz?
Kitle ulaşım araçlarıyla yolculuk etmekten, kalabalık
dükkanlara girmekten veya bir sıranın ortasında oturmaktan kaçıyor musunuz?
- Kolayca kaçıp uzaklaşamayacağınız yerlerde bir kaygı atağı gelmesinden korkuyor musunuz?
- Yardım görmenin zor olduğu durumlarda, örneğin evden uzakta tek başınızayken, sosyal bir ortamdayken, kuyrukta beklerken veya otobüs, tren ya da metroyla yolculuk ederken anksiyete atağı gelmesinden korkuyor musunuz?
İnsanlarla sosyal ilişkilere girmede zorlanıyor
musunuz?
- Başkaları ile konuşmanın zor olduğunu düşünüyor musunuz?
- Başkalarıyla yemek yemek veya birşeyler içmekten kaçınıyor musunuz?
- Bir topluluk içinde söz almaktan korkuyor musunuz?
Hiç bitmeyen anksiyete ve kaygılar sizi rahatsız
ediyor mu?
- Korku ve kaygılarınızı kontrol altına almanın zor olduğunu düşünüyor musunuz?
- Başkaları size çok endişeli olduğunuzu söyledi mi?
- Kendinizi sürekli gergin hissediyor, kendinizi kasıyor musunuz ?
- Çabuk yoruluyor ya da dikkatinizi toplamakta zorluk çekiyor musunuz?
- Kendinizi tedirgin hissediyor, uykusuzluk çekiyor musunuz?
- Korku ve endişeler sizde rahatsızlıklara neden oluyor ya da işlevlerinizi yapmanıza engel oluyor mu?
Tedavi
Bilgi ve danışmanlık, anksiyetenin
üstesinden gelmeyi öğrenmede çok önemlidir. Bir panik atak anında vücutta ve beyinde
neler olduğunu anlarsanız, anksiyeteden daha az rahatsız olursunuz. Anksiyete
bozukluğu hakkında edindiğiniz bilgi, bir tedaviye başlanmasını da
kolaylaştırır, tedavinin neden bu şekilde olduğunu da böylece anlamış
olursunuz.
Maruz bırakma terapisi anksiyete ve
saplantı rahatsızlıklarında uygulanan, en iyi belgelenmiş olan tedavi şeklidir.
Uzman bir doktorun ya da psikoloğun yardımı ve önerileriyle endişeye sebep olan
durumlara yavaş yavaş yaklaşmayı öğrenecek ve endişelerinizin giderek
azaldığını fark edeceksiniz. Bu, kişiyi biraz zorlayan ancak karşılığında çok
iyi sonuçlar veren bir tedavi biçimidir.
Konuşma terapisi, anksiyete rahatsızlıklarında
uygulanan en yaygın tedavi türlerinden biridir. Konuşma terapisinin birtürü
olan bilişsel terapiyle, istem dışı ortaya çıkan düşünceleri, fantazileri veya
davranışları tanımayı ve değiştirmeyi öğrenir ve böylece anksiyete
rahatsızlıklarını önleyebilirsiniz. Bireysel terapideki konuşmalar sırasında
başka destek ve tavsiyeler de alabilirsiniz.
Grup terapisi hızla yaygınlaşmakta olan bir tedavi
şeklidir. Burada kendi durumunuzu başkalarıyla karşılaştırma olanağına sahip
olur, diğerlerinin yaptıklarını neden yapmakta olduklarını gözlemleme fırsatı
bulur, böylece, bu durumdan sadece sizin rahatsız olmadığınızı görürsünüz.
Kendi duygu ve düşünceleriniz, davranışlarınız ve tepkilerinizi de tanıma
imkanı bulursunuz. Grup terapisi bunun ötesinde başka bir terapi için motive
edici bir faktör olabilir. Grupla yapılan bilişsel davranış terapisinin yararlı
olduğu belgelenmiştir.
İlaç tedavisinin kaygı ve saplantı
rahatsızlıklarına yararı olduğu bilinmektedir. İlaç tedavisi tek başına veya
diğer tedavi türleriyle birlikte uygulanabilir.
Tedavi türünün seçimi: Doktor veya başka
bir sağlık görevlisiyle beraber size en uygun tedavinin hangisi olduğuna karar
verirsiniz.
Yardım alınabilecek yerler
- Acil – 113
- Aile doktorunuz
- Acil servis Yardım telefonu: 810 30 030
Not: Bilgiler alıntı
olup sadece paylaşım amaçlıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder